- Blog
- Okunma Sayısı: 2.007
Türk Demir Çelik Sektörünün Karşılaştığı Mali Sorunlar ve Bazı Çözüm Önerileri
- Elektrik enerjisi üzerindeki vergi ve fonların yüksek olması üretim maliyetinin artmasına neden olan ciddi bir faktör.
- Kömür ve hurda ithalatından alınan çevre katkı payı demir çelik sektöründe zorluklar yaşanmasına neden oluyor.
- Fonksiyonel para birimi olarak döviz kullanılmasına rağmen yabancı para ile defter tutulamaması evrakların hazırlanmasında zorluklara neden oluyor.
- Demir çelik sektöründe ihracatta götürü gider gibi uygulamalarda belirsizlikler yaşanıyor.
Demir Çelik Üretimi
Türk demir çelik sektörünün karşılaştığı mali sorunlar ve bazı çözüm önerileri dikkate alınması gereken birçok maddeyi içerisinde barındırıyor. Çelik üretimi alanında Dünya çapında ve ülkemizde de yaygın olarak kullanılan iki ana üretim tekniği bulunuyor. Demir çelik üretimi konusunda bilgisi olmayan kişileri aydınlatabilmek adına bu terimler ile ilgili kısa bir bilgi vermek faydalı olacaktır.
Demir, dünya üzerinde en yaygın bulunan dördüncü, yer kabuğunda ise en çok bulunan ilk metaldir. Demir metali, demir cevheri sayesinde elde edilir. Çelik ise demir elementi ile genellikle %0,2 ila %2,1 arasında değişiklik gösteren karbon miktarının bileşiminden meydana gelir.
Demir çelik üretim süreci, demir cevherinin kırma, eleme, sinterleme gibi işlemler ile hazırlanmasıyla veya külçe halindeki cevherin doğrudan yüksek sıcaklıktaki fırına yüklenmesiyle başlar. Demir cevherinin yüksek fırına girmesi sonucunda reaksiyona girmesiyle sıvı bir metale dönüştürülür.
Çelik üretiminde ise belirli bir miktarda kullanılan alaşım ve hurda elementleri, bir konvertör içerisinde sıcak metale eklenir. Daha sonrasında alaşımın üzerine saf oksijen üflenerek sıvı çelik elde edilir. Böylece rafinasyon işleminin ardından ise çelik yarı mamul halini alır.
Dünya’da Çelik Üretimi
Çelik Üretimi, Dünya çapında birçok sektörün temel girdisi konumunda yer aldığından üretim miktarları bakımından en önemli endüstri kollarından biridir. Dünya Çelik Derneği (worldsteel) 2023 yılı Mart ayı verilerine göre, dünya ham çelik üretimi, geçtiğimiz yılın aynı ayı ile kıyaslandığında %1,7 artışla 165,1 milyon ton üretim hacminde. Yılın ilk 3 ayına ait verilerde ise %0,1 azalışla, 462,1 milyon ton seviyelerinde gerçekleşti.
Türkiye’de Çelik Üretimi ve Ekonomisi
Ülkemizde demir çelik sanayi kurulumu çalışmalarına 1925 yılında Kırıkkale’de Askeri Fabrikalar Müdürlüğü’ne bağlı olarak başlandı. Günümüzde ise Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) olarak bilinen ve savunma sanayisinin çelik ihtiyacını karşılama amacıyla kurulan bu fabrika 50.000 ton üretim kapasitesine sahip.
Günümüzde ise ülkemiz sınırları içerisinde 41 ham çelik üretimi tesisi, 3 entegre tesis, 27 elektrik ark ocağı ve 11 indüksiyon ocağı çelik üretiminde faaliyet gösteriyor. Bu tesislerin 2023 yılı Mart ayı verilerine göre üretim kapasitelerinde ise geçen yılın aynı ayına oranla %18,6 oranında bir azalışla üretim adedi 2,7 milyon ton olarak görülüyor.
Türkiye çelik tüketimi 2023 verilerine göre ise Mart ayında 2022 yılının aynı ayına kıyasla %33,7’lik bir artışla 3,4 milyon tonluk bir artış meydana geldi.
Ülkemizde Meydana Gelen Deprem Felaketinin Çelik Üretimine Olan Etkisi
2023 yılının ilk çeyreğinde çelik üretimi, ülkemizde meydana gelen deprem felaketinin de etkisiyle, 2022 yılının aynı ayına göre %21,5 oranında bir azalışla 7,4 ton olarak gerçekleşti. Ancak deprem bölgesinde bulunan çelik üreticilerimizin faaliyetlerine yeniden başlamasıyla Şubat ayından 227 bin ton seviyesine kadar gerilemiş olan deprem bölgesindeki üretim miktarı, Mart ayından 534 bin ton seviyesine kadar yükseldi.
Türkiye genelinde ise toplam çelik üretimi bir önceki aya kıyasla %28,9 oranında artışla 2,7 milyon ton seviyesinde gerçekleşti. 2023 yılının verilerine göre 2 aylık bu üretim miktarlarıyla çelik üretimi sektörümüz, dünya ham çelik üretimi sıralamasında 10. sıraya geriledi.
Mart ayında ise çelik üretiminin toparlanmasıyla birlikte yılın ilk 3 ayında İtalya’yı geride bırakarak 9. Sıraya yükselmeyi başardık. Böylece yılın ikinci yarısı itibariyle mevcut üretim kaybının tamamen telafi edilmesi yönündeki beklentilerde güç kazandı.
Türkiye’de Çelik Tüketimi Hangi Sektörlerde Yoğunlukta?
Ülkemizde çelik mamulünü yoğunlukta kullanan sektörler, makine, otomotiv ve elektronik olarak öne çıkıyor. Aynı zamanda son yıllarda Türkiye’den geçen petrol boruları hatlarının da inşaatında artışın meydana gelmesiyle birlikte doğalgaz ve petrol sektörünün de demir çelik boru kullanımı hız kazandı.
Türkiye’nin Çelik Dış Ticaret Verileri
2023 Mart ayında çelik ve çelik ürünleri ihracatında miktar bakımından %52,8 oranında bir azalış yaşanarak 810,6 bin ton olarak gerçekleşti. Değer yönünden ise %54,3 azalışla 725,1 milyon dolarlık bir azalış mevcut.
2023 yılının Mart ayı çelik ithalatı verilerine göre ise bir önceki yılın aynı ayına kıyasla, miktar bakımında %42,9 artışla 1,7 milyon ton, değer yönünden ise %5,9 artışla 1,4 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Ülkemizde gerçekleşen ihracat oranındaki bu azalış ve ihracatın artması Türk demir çelik sektörünün karşılaştığı mali sorunlar çözüm önerileri konusunda önemini gözler önüne seriyor.
Ülkemizde Demir Çelik Sektöründe Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri Nelerdir?
Ülkemizde meydana gelen deprem felaketinin, demir çelik üretimini de önemli ölçüde etkilediği aşikar. Peki Türk demir çelik sektörünün karşılaştığı mali sorunlar çözüm önerileri konusunda neler yapılabilir ve hangi adımlar atılmalı? Yazımızın devamında bu sorunların neler olduğuna değinerek çözüm yollarının neler olabileceğini inceleyeceğiz.
Avrupa Kömür Çelik Topluluğu (AKÇT) Serbest Ticaret Anlaşması’nın Revize Edilmesi
Çelik sektörü, Avrupa Kömür Çelik Topluluğu (AKÇT) ile gerçekleştirilen serbest ticaret anlaşmasına göre bazı ar-ge destekleri hariç, doğrudan veya dolaylı olarak devlet yardımlarından faydalanamıyor. Yasa gereğince gelecekte de bu yardımların hiçbirinden yararlanamayacak.
AB ile ekonomik ilişkilerin dengeleneceği bir zemine oturtulması ihtiyacı, diğer sektörlere nazaran çelik sektöründe çok daha büyük bir aciliyet teşkil ediyor. Mevcut durum nedeniyle, AB’nin gerçekleştirdiği serbest ticaret anlaşmaları ile diğer ülkelere getirmemiş olduğu devlet yardımlarını sınırlandırma yükümlülüğünü, Türkiye ile yapılan anlaşmaya koymuş olması, bu durumu çok daha acil bir hale getiriyor.
Çevre Katkı Payının Kaldırılması
Ülkemizde çevre katkı payı, çevrenin iyileştirilmesi ve çevre ile ilgili yapılan yatırımların desteklenmesi amacıyla alınıyor. Şu anda yürürlükte olan vergi yasasına göre kömür ve hurda ithalatından alınan çevre katkı payı tutarları sektörün rekabetçiliğini düşüren önemli bir faktör.
Bu anlamda söz konusu tutarların sektörde kalarak sermaye birikimine katkı sağlaması halinde, gerçekleştirilebilecek olası yatırımlarda kullanılması sonucunda, çok önemli bir finansman kaynağı teşkil edebilir.
Elektrik Enerjisi Üzerindeki Vergi ve Fonlarının Kaldırılması
Çelik üretimi maliyetlerinin %10’unun elektrik giderlerinden oluştuğu biliniyor. Bu anlamda çelik üretim sektöründen elektrik faturalarına dahil olan ek maliyetlerin (fon, TRT payı, belediye payı) kaldırılması, çelik sektörünün rekabetini artırıcı nitelikte önemli bir adım olacaktır.
Mali Kayıt Sisteminde Yabancı Para İle Defter Tutma ve Fonksiyonel Para Birimi Olarak Döviz Kullanımına Olanak Sağlanması
Ülkemizde çelik sektörü, çoğunlukla ithal ettiği hurda ve demir cevherlerini üretimde hammadde olarak kullanıyor. Bu mamullerin piyasada fiyatları ise ABD doları üzerinden belirleniyor. Bu nedenle çelik sektöründe faaliyet gösteren şirketler, finansal raporlarında fonksiyonel para birimi olarak ABD Doları’nı kullanmalıdırlar. Böylece maliyetler, fiyatlar, ebitda ve nihai kararların doğru belirlenmesi sağlanabilir.