- Blog
- Okunma Sayısı: 1.904
Türkiye’de Demir Çelik Sektörünün Sorunları Nelerdir?
- Demir çelik sektöründe teşvik eksikliği en önemli sorunlardan biri olarak karşımıza çıkıyor.
- Üretimin azalmasının en önemli nedenlerinden biri de verginin son derece büyük bir yük oluşturması.
- Ülkemizde meydana gelen deprem felaketinin üretimi önemli ölçüde sekteye uğratması.
Global Sorunların Demir Çelik Sektörüne Etkileri Nelerdir?
Dünya çelik sektörünün olumlu yönde geliştiği ve dünya ham çelik üretiminin %3’ün üzerinde arttığı bir ortamda, çelik sektörümüzün üretimindeki düşüşün yanı sıra girdi maliyetlerindeki artışta da farklı faktörler etkili oldu. Peki Türkiye’de demir çelik sektörünün sorunları nelerdir?
- Rakip ülke üreticilerinin üzerinde olmayan, sektöre gelen ek yükler rekabet gücünü düşürüyor,
- DIR (Dahilde İşleme Rejimi) uygulaması başta olmak üzere, ithalatı teşvik eden ve ithal ürünleri yerli ürünlere göre avantajlı hale getiren uygulamaların sürdürülmesi,
- Kalitesiz ve düşük fiyatlı ithalatın önlenmesine yönelik tedbirlerin alınmaması,
- Dünya çelik sektöründe kapasite fazlası,
- Son dönemde yaygınlaşan korumacı politikalar,
- Bazı ülkelerin girdi ihracatını sınırlamaya yönelik politikaların uygulanması,
- Genel olarak serbest ticareti olumsuz etkileyen yaklaşımların yaygınlaşması.
Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu ile aramızdaki serbest ticaret anlaşması nedeniyle bazı durumlar meydana gelmiştir. Çelik sektörü devlet yardımlarından doğrudan veya dolaylı olarak yararlanamıyor. Bu bakımdan önümüzdeki dönemde çelik sektörüne devlet yardımı yapılması mümkün görünmüyor. Devletten herhangi bir yardım alamayan sektörün beklentisi farklıdır. Diğer ülkelerdeki rakip üreticilerin üzerinde olmayan ve kendisini rakiplere karşı dezavantajlı duruma sokan yüklerin kaldırılmasıdır.
Rekabet Gücünün Arttırılması Adına Gözden Geçirilmesinde Fayda Görülen Ekonomik ve Mali Konular
Türkiye Cumhuriyeti, 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma vizyonunu benimsemiş ve bu doğrultuda ihracat artışı, belirlenen büyüme hedefinin omurgası olarak konumlanmıştır. Çelik sektörünün ülke ihracatındaki yeri çok önemli. Bu nedenle 2023 vizyonu kapsamında 55 milyar dolarlık ihracatla önemli bir paya sahip olması hedefleniyor.
Son dönemde yaşanan küresel ekonomik kriz ile Türkiye’de yaşanan siyasi ve ekonomik sorunlar dikkate alınmalıdır. En iyi senaryoda Türkiye’nin çelik ihracatının 2023 yılında 28 milyon ton hacme ulaşması bekleniyor. Dolar bazında ise 34 milyar ABD doları değerine ulaşması bekleniyor. Bu bağlamda Peki Türkiye’de demir çelik sektörünün sorunları nelerdir sorusunun cevabı merak ediliyor. Çözülmesi beklenen ekonomik, finansal sorunlardan aşağıdaki başlıklar altında bahsedilebilir.
Ülkemizde Meydana Gelen Deprem Felaketinin Çelik Üretimine Olan Etkisi
Ülkemizde yaşanan deprem felaketinin de etkisiyle 2023 yılının ilk çeyreğinde çelik üretimi 2022 yılının aynı ayına göre %21,5 oranında azalarak 7,4 ton olarak gerçekleşti. Ancak deprem bölgesindeki çelik üreticilerimizin yeniden faaliyete geçmesiyle şubat ayında 227 bin tona düşen deprem bölgesindeki üretim miktarı, mart ayında 534 bin tona yükseldi. Bu anlamda deprem döneminde ve sonrasında Türkiye’de demir çelik sektörünün sorunları nelerdir?
Türkiye’de toplam çelik üretimi bir önceki aya göre %28,9 artışla 2,7 milyon ton olarak gerçekleşti. 2023 yılı verilerine göre bu 2 aylık üretim miktarlarıyla çelik üretim sektörümüz dünya ham çelik üretimi sıralamasında 10’uncu sıraya geriledi.
Mart ayında çelik üretiminin toparlanmasıyla yılın ilk 3 ayında İtalya’yı geride bıraktı. 9’uncu sıraya yükselmeyi başardık. Böylece yılın ikinci yarısından itibaren mevcut üretim kaybının tamamen telafi edileceğine dair beklentiler güçlendi.
Avrupa Kömür Çelik Topluluğu (AKÇT) Serbest Ticaret Anlaşması
Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu döneminde imzalanan serbest ticaret anlaşması nedeniyle çelik sektörü değişmiştir. Bazı Ar-Ge destekleri dışında doğrudan veya dolaylı olarak devlet yardımlarından faydalanamıyor. Peki söz konusu bu anlaşma kapsamında meydana gelen Türkiye’de demir çelik sektörünün sorunları nelerdir?
Avrupa Birliği (AB), gerektiğinde kendi inisiyatifiyle AKÇT anlaşması hükümlerini tek taraflı olarak değiştirebilir. İç pazarı açısından avantaj elde edebileceği hammadde ve ürünler açısından anlaşmanın dışında kalabilir. Türkiye ise karar alma mekanizmalarında yer almadığı için bu değişimlerden ne yazık ki yararlanamıyor.
Çevresel Katkı Bedeli
Çevresel katkı bedeli kapsamında Türkiye’de demir çelik sektörünün sorunları nelerdir? Çevre katkı bedeline ilişkin yasal düzenlemeler Çevre Kanunu 6 kapsamında 18. maddede yer alıyor. Kanun hükümlerine göre çevrenin iyileştirilmesi ve çevre ile ilgili yatırımların desteklenmesi amacı doğrultusunda çevresel katkı alınıyor. Halen etkin olan kömür ithalatında %1, hurda ithalatında ise %0,5 olan çevresel katkı, çelik sektörünün rekabet gücünü önemli ölçüde azaltan bir faktör.
Elektrik Enerjisine İlişkin Vergi ve Fonlar
Ülkemizde elektrik tüketiminden çeşitli adlar altında fon, pay ve vergiler tahsil ediliyor. Bunlar; Enerji Fonu (%1), TRT Payı (%2), Elektrik Tüketim Vergisi (%1 sanayide, %5 konutlarda). Bu anlamda elektrik enerjisini ilişkin fonlardan kaynaklanan Türkiye’de demir çelik sektörünün sorunları nelerdir? Elektrik fiyatlarına dahil olan ilave düzenleme maliyetleri (TRT payı, belediye payı, fon), demir çelik sektörü elektrik maliyetlerinin yaklaşık %10’unu oluşturuyor. Bu durum da önemli düzeyde elektrik tüketen çelik sektörünün rekabet gücünün son derece azalmasına neden oluyor.
Dövizli Defter Tutma ve Mali Kayıt Sisteminde Yabancı Paranın Fonksiyonel Para Birimi Olarak Kullanılmaması
Bilindiği üzere 213,9 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Türkçe Tutma ve Türk Parasını Kullanma Zorunluluğu” başlıklı 215’inci maddesi gereği, tüm kayıtların ve defterlerin Türkçe tutulması zorunludur. Ancak kitaplarda Türkçe kayıt olması şartı ile başka dilde de kayıt yapılması mümkündür. Peki bu bağlamda incelendiğinde Türkiye’de demir çelik sektörünün sorunları nelerdir?
Ancak ülkemizin para birimi Türk Lirası (TL) olmasına rağmen, çelik sektöründe faaliyet gösteren firmalar için fonksiyonel para birimi yani fonksiyonel para birimi ABD Doları’dır. ABD dolarının sektördeki şirketlerin faaliyetleri üzerindeki etkisi önemlidir ve ABD doları, şirketle ilgili durumların temel ekonomik özünü daha iyi yansıtabilir. Bu anlamda defterlerin Dolar cinsinden tutulamıyor olması sektörde yer alan işletmeler için önemli bir sorudur.
Temel Üretim Girdisi Olarak Hurdayı Kullanan Çelik Sektörünün Sahte Belge Kullanımı İle Karşı Karşıya Kalması
Geri dönüşüm sisteminin ilk basamağında hurdacılar yer alır. Geri dönüştürülebilir atıkları çelik sektörüne geri kazandırırlar. Hem ülke ekonomisine hem de çevre kirliliğinin azaltılmasına önemli katkı sağlıyor. Peki bu bağlamda Türkiye’de demir çelik sektörünün sorunları nelerdir?
Bilindiği üzere KDV Kanunu’nun 14, 17/4-g maddesi uyarınca hurda teslimleri KDV’den muaftır. Söz konusu KDV muafiyeti, çelik sektörüne ek bir mali yük getirmeden üretim yapılabilmesi adına olumlu bir mali düzenlemedir. Ancak hurdanın KDV’den muaf olması, aynı zamanda en çok sahte belgenin verildiği sektör haline gelmesine de fırsat yaratıyor. Nitekim hurdacıların en çok öne çıkan sorunlarından biri de satın alma sürecinde belgelendirme sorunudur.
Tüm bu süreç, hurda satıcılarının sahteci olarak anılmasının önüne geçmek içindir. Önemli miktarda hurda alan çelik sektöründe faaliyet gösteren firmalar vardır. Sahte belge kullanmak ve dolayısıyla itibarlarını kaybetmek, maddi zarara uğramak gibi eylemlerle suçlanıyor. Belki de en önemlisi, hurda satıcıları ile bağlantılı olarak sıklıkla olumsuz incelemelerle karşı karşıya kalıyorlar.
DİİB Kapsamında KDV Ödenmeksizin Üretilen Malların İhraç Kayıtlı Olarak Tesliminde Yaşanan KDV İadesi Sorunu
Bilindiği üzere Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği 15 uyarınca; Kanun kapsamında yurt içi ve yurt dışından satın alınan girdiler kullanılarak ihracat kayıtlı olarak üretilen malları KDV ödemeden teslim eden mükellefin iade edeceği KDV tutarı, Dahilde İşleme İzin Belgesi (DİİB), ihracat kayıtlı teslimi nedeniyle hesaplanan ve tahsil edilmeyen KDV tutarıdır. Peki vergilerden kaynaklı Türkiye’de demir çelik sektörünün sorunları nelerdir?
Bu ürün için girdilerden dolayı ödemediği KDV tutarı düşüldükten sonra kalan tutardan fazla olmamalıdır. Yapılan düzenleme ile DİİB kapsamında yapılan üretimler sonucu yapılan teslimler oluyor. İhracat kayıtlı teslim nedeniyle hesaplanan tahsil edilmemiş KDV tutarı düşülür. Kalan tutarın iade edilmemesi uygulaması, Mükelleflerin üzerinde ciddi bir KDV yükü altında kalmalarına neden oluyor.